Çene kemiği kırıklarına endoskopik müdahale

Trafik kazaları, yüksekten düşme gibi çeşitli sebeplerle orta çıkan ve tedavisi bir hayli zor olan çene kemiği kırıkları, Selçuk Üniversitesi (SÜ) Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniğinde başarıyla uygulanan Endoskopik (Kapalı ve İzsiz) Yöntemle tedavi ediliyor.

 Türkiye’de bir kaç merkezde uygulanabilen bu yöntemle hastalar, yüzlerinde hiçbir kesi izi olmadan ve sinir hasarına maruz kalmadan sağlığına kavuşabiliyor.Selçuk Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Osman Akdağ, “Kliniğimizde çene eklemi bölgesi ameliyatları sıklıkla yapılmaktadır. Çene kemiğinin bu bölgesindeki kırıklarının açık ameliyatla yapılması yüz felci ve yara izi gibi riskler taşımaktadır. Bu nedenle biz de kapalı (endoskopik) kırık tedavisi uygulaması yapıyoruz ve bu konuda oldukça başarılı sonuçlar almaktayız” dedi.

“FELÇ RİSKİ VE YÜZDEKİ KESİ İZLERİ TARİH OLUYOR”
Uygulanmaya başladıkları endoskopik yöntemle yüzdeki felç riskini ve kesi izlerini ortadan kaldırdıklarını ifade eden Doç. Dr. Akdağ, “Vücudumuzun tüm kemiklerinde olduğu gibi çene kemiği de travma sonrası, yani trafik kazası, yüksekten düşme ve darp gibi nedenlerle kırılabilir. Bu kırıkların cerrahi tedavisi son derece zordur. Çünkü yüz bölgesinde birçok damar ve sinir bulunmaktadır. Burada yapılacak bir hata yüz sinirlerinin zedelenmesine neden olabilir. Bunun dışında bir değer sorun da çene eklemine yakın kırıkların ameliyatının kulak önünden veya yüzden kesi ile yapılmasıdır. Bu da yüzde istenmeyen izlerin kalmasına neden olmaktadır. Ancak endoskopik yöntemle bu riskleri ortadan kaldırmaktayız” diye konuştu.

AĞIZ İÇİNDEN ENDOSKOPİK TEDAVİ
2012 yılından itibaren yüz sinir hasarlarını en aza indirmek ve yüzde iz olmadan bu ameliyatı gerçekleştirmek üzere ekip olarak yola çıktıklarını ifade eden Doç. Dr. Akdağ, “Bugün birçok hastanın çene eklemine yakın kırıklarını ağız içerisinden, endoskopik sistem denilen minik bir kamera sistemiyle görüntüleyerek kırık olan bölgeyi hiçbir kesi izi olmadan başarılı bir şekilde tedavi edebiliyoruz. Bu sayede hastalarımız kesi izi olmadan, sinir hasarlarına maruz kalmadan hızlı bir şekilde iyileşip hastaneden taburcu olabilmektedir. Türkiye’de sayılı merkezlerde teknolojik imkanlar kullanılarak yapılabilen bu ameliyatlar sayesinde hastalar kısa sürede gündelik yaşamlarına devam edebilmektedir. İnanıyorum ki gelecekte bu yöntemle birçok yeni teknik ve ameliyat gerçekleştirilecektir” dedi.

Bir kaza sonucu çene kemiği kırılan ve hiçbir kesi izi olmadan sağlığına kavuşan 20 yaşındaki Muhammed Nail Akkuzu, “Bir kaza sonucu çene kemiği kırığım vardı bu şikayetle hastaneye başvurdum ve söz konusu yöntemle ameliyat oldum. Çene kırığı ameliyatı olduğumu söylediğimde herkes şaşıyor, kimse inanamıyor çünkü yüzümde hiçbir kesi izi yok. Açıkçası ben de bunu beklemiyordum. Yüzümde hep bir iz kalacağını düşünmüştüm. Çok şükür sağlığıma kavuştum. Ameliyatımı gerçekleştiren hocalarım Prof. Dr. Zekeriya Tosun ve Yrd. Doç. Dr. Osman Akdağ hocama çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.

İHA

Yorum

e-Mail adresiniz yayınlanmayacaktır. Lütfen * işaretli alanları doldurunuz.

*

içerik sağ